Yazar: Avukat Muaz Salih Yıldırım
Bu yazı sadece eytdanismanlik.com için hazırlanmış olup, ancak aktif link verilmesi durumunda kaynak gösterilerek alıntılanabilir.
Malum olduğu üzere, EYT sıcak gündeminde çalıştıkları halde çalışmaları HİÇ bildirilmeyenler veya EKSİK bildirilenler bu günlerini ne şekilde saydırabileceklerini düşünmektedirler. Aslında, bunlar ilk etapta prim gün sayıları yönünden değil özellikle 08.09.1999 tarihinden önceki çalışmışlıklarına göre sigortalılık tescillerini sağlamak eğilimindedirler.
Kayıt dışı istihdam kavramı
Dönemin Sosyal Sigortalar Kurumu’na bugün Sosyal Güvenlik Kurumu’na çalışmaları bildirilmeyenler ister hiç bildirilmemesi olsun isterse de eksik bildirim olsun kayıt dışı istihdam, kayıt dışı çalışma kabul edilir. Her iki durumda da hem çalışan açısından hem de SGK açısından olumsuz etkiler doğurmaktadır.
Hizmet bildirimi e-beyanname ile yapılır
SGK mevzuatına göre, çalışanlar işe başladıklarında işverenleri tarafından sigortalı işe giriş bildirgesi ile bildirilir ve akabinde her ay çalıştıklarını yani hizmetlerini yani prim gün sayısını, prime esas kazançlarını muhtasar ve prim hizmet beyannamesi (MUHSGK) ile bildirmek zorundadır. Biz bu beyannameye e-beyanname de diyebiliriz. Elbette e-beyannameden önce sigortalı hizmetler; dört aylık sigorta primleri bordrosu, aylık prim ve hizmet belgeleri ile de bildirilmişlerdir. Bugün itibariyle, sigortalı hizmetler özel sektör işverenleri tarafından MUHSGK ile yapılmaktadır.
Kişiler sigortalı hizmetlerini ne şekilde ispatlayabilirler?
E-beyannamede çalışmaları hiç görülmeyen veya eksik görülen kişi iki yolu deneyebilir. Birinci yol, konuyu SGK’ ya yazılı dilekçe ile ileterek SGK Denetim Elemanlarınca incelenmesi talep edebilir; ikinci yol iş mahkemesine doğrudan dava açabilir. Kişi isterse SGK’ ya dilekçe vermeden doğrudan dava yoluna da gidebilir. Hizmet tespit davalarında dava açılmadan önce SGK’ ya başvurulması zorunlu değildir. Bu davada SGK resen ihbar edilir. İhbar üzerine davaya davalı işveren yanında ferî müdahil olarak SGK katılır. SGK, yargılama sonucu verilecek kararı kesinleştikten sonra uygulamakla yükümlüdür.
SGK denetim elemanlarına sunulacak kayıt ve belge saklamada süre sınırı var mı?
Kişi, dava açmadan önce SGK incelemesi isteyebilir. SGK, incelemelerde işveren kayıtlarını inceler ve gerekli ifadeleri alır. Ancak, özel sektör işvereni geriye doğru 10 yıllık, kamu sektör işvereni geriye doğru 30 yıllık süreye ait işyeri kayıt ve belgeleri SGK denetim elemanına ibraz etmekle yükümlüdür. Bu süreler aşılmışsa, işveren kayıt ve belgelerin zamanaşımına uğradığını ileri sürerek zamanaşımı def’inde bulunarak ibrazdan kaçınma hakkı bulunmaktadır. Örneğin; (X) bayan sigortalısı ilk kez (Z) özel sektör işvereni yanında 01.05.1999 – 31.05.2022 döneminde çalışmış, ancak işvereni sigortalılığını 01.01.2000 tarihinde başlatmış olduğu varsayıldığında bu işveren yasal olarak 01.01.2013 tarihi ve sonrası döneme ait kayıt ve belgeleri ibraz etmekle yükümlü olup, 31.12.2012 ve öncesi kayıt ve belgeleri zamanaşımına girdiği gerekçesiyle ibraz etmekle yükümlü değildir. Ancak, işveren zamanaşımına girmiş olduğu defter ve belgeleri elinde varsa her zaman ibraz edebilir. Bu işverenin takdir yetkisidir.
Dava zamanaşımı hak düşürücü süre mi?
Kişi dava yoluna gitmek isterse dava için zamanaşımı söz konusudur. Hatta bu süre yargı kararlarında hak düşürücü süre olarak ağırlık kazanmıştır. Dava açma süresi, hizmetlerinin geçtiği yılın sonundan başlayarak 5 yıldır. Örneğimizde, (X) sigortalısı (Z) işyerinden ayrıldığı tarih 31.05.2022 tarihi olduğu dikkate alındığında, dava açma süresi hizmetinin geçtiği en son yıl 2022 olduğuna göre bu yılın sonundan başlayarak yani 31.12.2022’den itibaren 5 yıl yani 31.12.2027 tarihine kadardır. Bu tarihin geçirilmesi halinde artık dava açılamaz.