Mülga 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu’nun 3’üncü maddesinin (II) numaralı fıkrasının (D) bendine göre; el halıcılığı dokuma işlerinde çalışanlar hakkında yalnız iş kazaları ve meslek hastalıkları, analık ve hastalık sigorta kolları uygulanır. Ancak, bunlar istekleri halinde malullük, yaşlılık ve ölüm sigorta kolları bakımından 85’inci madde hükmüne göre isteğe bağlı sigortalı olabilirler. Bu madde, 506 sayılı Kanuna 20.06.1987 tarihinde kabul edilen, 09.07.1987 tarihli, 19512 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan 3395 sayılı Kanunun 1’inci maddesi ile eklenmiştir. El halıcılığı dokuma işlerinde çalışanlar 09.07.1987 tarihine kadar tüm sigorta kollarına tabi iken, bu tarihten itibaren haklarında iş kazaları ile meslek hastalıkları, analık ve hastalık sigorta kolları uygulanmış, malullük, yaşlılık ve ölüm sigorta kolları uygulanmamıştır. Bunlar isterlerse uzun vadeli sigorta kollarına ait primlerini isteğe bağlı sigortalı olarak ödeyebilmişlerdir. Bu düzenleme 29.07.2003 tarihli ve 4958 sayılı Kanun’un 57’nci maddesiyle yürürlükten kaldırılmıştır.
2008 yılında sosyal güvenlik alanında yapılan reform ile birlikte yürürlüğe konulan 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nda ise el halıcılığı dokuma işlerinde çalışanlarla ilgili bir düzenlemeye yer verilmemiştir.
Bu çalışmamızın esas konusu, el halıcılığı dokuma işinde hizmet tespitinin mümkün olup olamayacağı Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 29 Eylül 2022 tarihli kararı (E.2012/458, K.2022/1187) doğrultusunda değerlendireceğiz.
“ Direnme yolu ile Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; davacının 01.04.1981-30.06.1992 tarihleri arasında hizmet tespitini talep ettiği eldeki davada 506 sayılı Kanun’un 3. maddesinin II numaralı fıkrasına 20.06.1987 tarihli ve 3395 sayılı Kanun’un 1. maddesiyle eklenen ancak 29.07.2003 tarihli ve 4958 sayılı Kanun’un 57. maddesiyle yürürlükten kaldırılan (D) bendi kapsamında işverene bağlı olarak yerine getirdiği faaliyetin sadece kısa vadeli sigorta kollarından yararlanılmasını gerektirir şekilde “el halıcılığı dokuma işi” niteliğinde olup olmadığı araştırılarak yapılan işin el halıcılığı kapsamında olduğunun anlaşılması hâlinde ilk derece mahkemesince hükmedildiği gibi davacının 01.04.1981-08.07.1987 tarihleri arasında davalı işyerinde uzun vadeli sigorta kollarına tabi olarak çalıştığının ve bu tarihler arasında eksik bildirilen 1555 gün hizmeti olduğunun tespitine, fazlaya ilişkin talebin reddine; aksi hâlde elde edilecek sonuca göre karar verilmesinin gerekip gerekmediği noktasında toplanmaktadır.
Gelinen bu noktada “el halıcılığı dokuma işi” üzerinde durulmalıdır.
Somut olaya ilişkin maddi ve hukukî olgulara göre; uyuşmazlık konusu 09.07.1987-30.06.1992 tarihleri arasındaki döneminde yürürlükte bulunan 506 sayılı Kanun’un 3. maddesinin II numaralı fıkrasının (D) bendine göre el halıcılığı dokuma işlerinde çalışanların iş kazaları ile meslek hastalıkları, analık ve hastalık sigorta kollarına tabi olacağı, malullük, yaşlılık, ölüm sigorta kollarının bunlar hakkında uygulanmayacağı gözetilerek davacının davalı işverene bağlı olarak yerine getirdiği faaliyetin “el halıcılığı dokuma işi” niteliğinde olup olmadığı araştırıldıktan sonra yapılan işin el halıcılığı kapsamında olduğunun anlaşılması hâlinde ilk derece mahkemesince hükmedildiği gibi davacının 01.04.1981-08.07.1987 tarihleri arasında davalı işyerinde uzun vadeli sigorta kollarına tabi olarak çalıştığının ve bu tarihler arasında eksik bildirilen 1555 gün hizmetinin olduğunun tespitine, fazlaya ilişkin talebin reddine; aksi hâlde elde edilecek sonuca göre karar verilmelidir.”
Sonuç olarak, her ne kadar el halıcılığı dokuma işinde çalışanların sosyal güvenliği 5510 sayılı Kanunda açık bir şekilde düzenlenmemiş olsa dahi işveren ile bu işi yapan kişiler arasındaki ilişki hizmet akdi ilişkisi olup, özellikle mülga 506 sayılı Kanun döneminde kısa vadeli sigorta kolları kapsamına alınmış olması bu işi yapanların uzun vadeli sigorta kollarına yani emekliliklerine sayılmamasına engel teşkil etmeyecektir. Bunun kanıtı yukarıda yer verdiğimiz YHGK kararıdır.
Özellikle bu durumda olan el halıcılığı dokuma işinde çalışanların EYT kapsamında hizmetlerine etki ederek emekli edilme durumları söz konusu olabilecektir.
Yazar: Avukat Muaz Salih Yıldırım
Bu yazı sadece eytdanismanlik.com için hazırlanmış olup, ancak aktif link verilmesi durumunda kaynak gösterilerek alıntılanabilir.